Ayın Biri -1-



Şimdi size bir hikaye anlatacağım...

Üniversiteden mezun olduktan sonra İstanbul'a çalışmaya gittim. Ama ne gidiş... Okuldan arkadaşımın arkadaşı ev arkadaşı arıyormuş... Kız bizim üst sınıflardan, tanımam etmem; ama kendi arkadaşıma güvendiğim için "olur kalayım yanında, şehre alışınca da ayrı eve çıkarım nasılsa" diye düşündüm... 



Aldım elime bavulumu, içi hınca hınç dolu... Sadece kıyafetle de değil.. Kalbimi de taşıyorum. Bir ağır ki sorma.. Çünkü inanılmaz mutlu olduğum İzmir'den sevdiğim adamı da arkamda bırakarak maalesef ki İstanbul gibi bir yere gelmişim, evinde kalacağım kızı tanımıyorum bile, yeni bir işe başlayacağım nasıl bir yer, her şey umduğum gibi olacak mı bilmem, İstanbul zaten korkulu rüya, hırsız, kapkaç, tecavüz, taciz haberleri ile her gün televizyonda... O bavulun ağırlığını hiç unutmam.. Çekiyorum ama acabalarla dolu... Kızla mesajlaştık beni beklediği yere vardım.. "Üzerimde sarı bluz var" falan diyor düşünün o derece tanımıyorum.. Aldı beni, evine gittik. Ev Avcılar'da, ara sokakta ama sahile de biraz yakın bir ev... Kız çok tatlı, iyi de anlaştık.. Ama evde bir sorun var. Ev çatlak, yattığım odanın kolonu yamuk. 17 Ağustos depremini iliklerine kadar yaşamış bir kişi olarak dehşete kapıldım tabii ki.. Servis E-5'ten geçiyor, mesaiye kaldığım zamanlar karanlıkta eve yürümek zorunda kalıyorum, tedirgin oluyorum, tekin değil. Bir yandan da kızla ev bakıyoruz; ama onun da İzmir'e taşınma ihtimali var. Kafam baya karışık anlayacağınız.



O sırada bir ev buldum. Florya'da.. İki katlı, müstakil, toplam 4 daire var. 3 daireyi ev sahibi-eşi, kızı-damadı, oğlu-gelini şeklinde paylaşmışlar. Kalanı da kiraya veriyorlar. Ev sahibi yaşlı, despot.. Tutturmuş bekara ev vermem diye. Oğlunun Avcılar'da dükkanı vardı, tanışmaya gittim, emlakçı zaten aileme referans (Çünkü bizimkiler her hafta sonu Bursa'dan onay ekibi olarak bulduğumuz evlere bakmaya geliyorlar). Oğluyla tanıştık, sohbet ettik falan o gece Avcılar'daki evimize döndüm. Arkadaşımla otururken sallanmaya başladık; ama ne sallanma... Apartman halkı bağırış çağırış aşağı iniyor falan. Biz de bembeyaz suratla indik sokağa. Sokağa bizim apartmandan başka inen yok, Tarabya'da oturan arkadaşımı arıyorum "Aaaa.. Deprem mi oldu ki" diyor.. Ev başımıza yıkılacak sandım. Biz sokaktayken emlakçı aradı "Tamam kabul ettiler" dedi. İstanbul'a gittiğimden beri ilk kez bu kadar sevinmiştim. O gece Florya'ya koşarak gidip Garbis Amca'yı öpmeyi falan düşündüm...



Bir hafta içinde ben Florya'ya taşındım, ev arkadaşım da İzmir'e.. Ev sahiplerim Ermeni'ydi. O kadar tatlı insanlardı ki.. Zamanla birbirimize alıştık. Hasta olurdum biri çorba yapardı, biri ıhlamur getirirdi.. Silva Teyze'ciğim bana dikiş dikmeyi bile öğretmişti. Ben her başım sıkıştığında ya da sevgilimi özlediğimde dertleşmek için onlara, gelinlerine falan giderdim. Kahve içer, fal bakar, dertleşirdik. Silva Teyze bir gün kapımı çalıp dedi ki "Tülin'ciğim... Bizim bir kilisemiz var. Ayın Biri kilisesi.. Her ayın birinci gününde oraya gider dua ederiz, dilek dileriz. Bu ayın 1'i de pazar gününe denk geliyor ben de çok gitmek istedim, bizim oğlan beni götürecek, gelmek ister misin?" dedi. O hafta sonu ailemin yanına gideceğim için üzülerek reddettim Silva teyzeyi. Sonra da bir şekilde oraya gitmek hiç nasip olmadı. Ama nedense her "ayın biri" dendiğinde aklıma o kilise ve Silva teyze gelir.



İstanbul'la, o evle, çalışma hayatımla ilgili birçok anı biriktirdim. Bu sebeple de her ayın 1. günü elimden geldiğince bir anımı anlatmaya karar verdim ben de. Ve kendime söz veriyorum; İstanbul'a yapacağım ilk ziyarette bu kiliseye gidip Silva Teyze ve Garbis Amca için dua edeceğim...

Sevgiler...

Yorumlar

  1. o kiliseye ben de gitmiştim iş aradığım zamanlar...Ne kadar güzel ev sahiplerin varmış :) Allah rahmet eylesin

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dilek dilenirmiş, dileğin olursa yine gidilirmiş.Ama bana kısmet olmadı maalesef.

      Sil
  2. Ne tatlı insanlarmış. Ne güzel.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten çok iyi insanlardı, ailemin de gözü hiç arkada kalmadı nasılsa onlar var diye :)

      Sil
  3. Hem komşu hemde öylesi evsahipleri lazım ama ara ki bulasın, allah rahmet eylesin, bende merak ettim yolum düşerse o kiliseye bende gitmek görmek isterim, mutlu haftasonlarınız olsun :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Basında baya haberleri çıkmış hatta, inanmak doğru mudur bilinmez ama dilek dilemek için giden bir çok kişi varmış.Baya da kalabalık olurmuş.

      Sil
  4. iyi bir ev sahibine denk geldiğiniz için şanslısınız.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten İstanbul gibi bir yerde benim için büyük şanstılar :)

      Sil
  5. Ne güzel anılar biriktirmişsiniz. İyi insanlar unutulmuyor, anıların devamını sabırsızlıkla bekliyoruz, selamlar :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Devamı gelecek..O evde daha ne anılar var :)

      Sil
  6. Böyle hikayelere bayılıyorum hele ki bir de gerçekse❤

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de yaşanmış hikayeleri çok seviyorum, hemen kendimi orada buluyorum sanki :)

      Sil
  7. Ne kadar samimi bir yazı olmuş sıkılmadan keyifle okudum , diğer anılarınızı merakla bekliyorum 😊🎈

    YanıtlaSil
  8. Çok sevindim ben bu ayın 1'i durumuna, böylesi yaşanmışlıkları okumayı bence hepimiz çok seviyoruz.. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Oley ozaman...Devamı gelecek.. (yani inşallah :)))

      Sil
  9. Umarım her ay yazabilirim.. :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar