Ben Geldim

Herkese merhaba,

Sanırım geri döndüm. Hala sanırım diyorum; çünkü maalesef bu aralar fiziksel ve ruhsal olarak bir günüm bir günümü tutmuyor.

Uzun zamandır yazmak istemememin bir nedeni de telefonumdan bloga giremiyorum. Aslında girebiliyorum, yazılanları okuyabiliyorum; ancak ne kendi sayfamda ne de diğer arkadaşlarımın sayfasında yorum yapamıyorum. Her seferinde de bilgisayarı çantasından çıkarmak, açmak vs zulüm gibi geliyor. Ama bu sefer kararlıyım. Her ne kadar dağınık da görünse o bilgisayar o masada duracak ve ben elimden geldiğince yazacağım. :)



Geçtiğimiz zamanda neler oldu derseniz; 

Elazığ'ın bu kadar sıcak olacağını kimse bana söylememişti. Doğu Anadolu Bölgesi'nde değil miydik biz yahu? Sanırım Kıbrıs'ın sıcağı ile yarışır durumda bir ısı patlaması var; ki buradaki yaşayanlar geçen seneden iyi olduğunu söylüyorlar. Misal; dün evin tüm pencereleri açıktı ve bir odadan diğerine geçerken yüzüme sıcak hava çarpıyordu. Buranın halkı ve yakın şehirlerden gelenler genelde Sivrice'de göle giriyorlarmış; biz henüz gitmedik ama bu sene su hakkımı ayak bileklerime kadar kullanacağım maalesef.



4 aylık oldu bizim minik kız. Evet, bu arada cinsiyetini de öğrendik. Sanırım biraz zilli olacak; çünkü 5 dakika süren kontrollerde bile 50 kere pozisyon değiştiriyor kendileri. Doğunca emeklemeden direkt koşmaya başlamasından korkuyorum :) Ben ne güzel minimalist olmaya başlamıştım. Yani en azından çok uzun zamandır alışveriş yapmayıp evimde de kullanmadıklarımı temizlemiştim; ama bu bebek alışverişinde insan kendini nasıl tutabilir o kısmından pek emin değilim. Henüz hiç bir şey almadım; ama çıldırıyorum. Kendime not: " Biraz daha beklemeliyim, biraz daha beklemeliyim, biraz daha beklemeliyim..........."



Tam 21 gün önce yoga hocamdan Deepak Chopra'nın "Bolluğun 21 günü" çalışmasına davet edildim ve 21 gün boyunca her sabah gelen çeşitli görevleri ve meditasyonları yaptım. Bu beni inanılmaz rahatlattı açıkçası bu süreçte. Bu çalışmaya başlamamın amacı "21 gün yapabilecek miyim?" idi; ancak bana hem maddi hem manevi anlamda birçok katkısı oldu. Hiç beklemediğim zamanlarda para, yeni insanlar, pozitif enerjiler... her şey girdi hayatıma.











Ve tabii ki yine ördüm, ördüm, ördüm... Örmek de benim kendimce meditasyonum sanırım. Hiç birşey düşünmeden örmek beni inanılmaz rahatlatıyor ve ortaya çıkanlarla mutlu oluyorum. Hele ki o oyuncakları çocukların elinde oynarken görmek salt motivasyon benim için. Hep kızım niyetine bir oyuncağa başlayıp sonra onu başkalarına verirken buluyorum kendimi. Ama henüz bitirmediğim bir dönence üzerinde çalışıyorum. O kızımın olacak, inanıyorum... Benden bu kadar. Yakın zamanda görüşmek üzere.

Sevgiler.

Yorumlar

  1. Ay ne mutlu, ne güzel bir haber ile hoş geldin <3 Çok sevindimmmmmm :)
    Maşallah, maşallah!!!!!
    ördüklerin zaten şahane, ama kuklalar kalp ben :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ezgiii...Bu ne içten bir yorum böyle,çok teşekkür ederim.İnan çok mutlu oldum :) Kuklalar sizin eseriniz efendim...Sayenizde :)

      Sil
  2. Hadi sen bir şey almamak için çıldırıyorsun, eh bu da doğal olarak hakkın, ama bana noooluyor? Aklıma geldikçe bir şeyler planlayıp duruyorum, zilli kızımıza :))
    Hadi gelmiş ooool, yaz yaz yaz :)
    Seni burada okumak çok güzel Tülin :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zeynep'çiğim...Senin de hakkındır teyzesi olarak, yap heyecanını :) Canımsın :*

      Sil
  3. Hem özlemiş hem de merak etmiştim seni,güzel haberlerle.geldin hoş geldin.
    Bilgisayar masada kalabilir😉

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim Sevgi..Sana instagramdan da yazmıştım; ama görmemiş olabilirsin. :) Yazmadığım zaman "Sevgi bana kızacak blog yazmayı bıraktım diye" senin korkun sarıyor valla :)) Şaka bir yana, buradayım artık.Öpüyorum.

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar