Hayat Kısa, Kuşlar Uçuyor...

Herkese merhaba,

Buraları biraz aksattım farkındayım; ancak en son ki yazımda zamanın yetmediğinden, aslında bir çok şey yapmak isteyip hangi birisini yapacağıma karar veremediğimden dert yanmıştım... Meğer zaten benim için seçilen başka bir yol varmış da ben farkında değilmişim...



Gece yarısı gelen telefonlar genelde hayırlı olmaz bilirsiniz. Bizi de uykumuzdan uyandıran telefonun diğer ucundaki ses bir vefat haberi verdi. Sabah 5'ti Ankara'ya doğru yola çıktığımızda. Ölen kişi belki yaşlıydı, belki yıllardır hastalıkla mücadele ediyordu, belki son zamanlarında çok acı çekiyordu; ama ölmüştü işte.. Ve biz cenazeye gidiyorduk. Cenaze evinde herkesin onunla bir anısını paylaşması, insanların acılarını yaşaması, bunun senin de yakınlarının başına geleceğinin farkına varman.... Cenazelerde, hastanelerde içine çektiğin havayla sanki ölümden de bir nefes alıyormuşsun gibi oluyor. Ve o ciğerlerinde hava gibi dolanan ölüm sana tüm gerçekliği hatırlatıyor. Hayat gerçekten de kısa...



2 günlük zorunlu Ankara seyahatimizden sonra ailemin yanına Bursa'ya geçtim... 1 hafta da burada hasret giderip birazcık enerji depolayınca 2 misafir ile yeniden Elazığ'a döndük. Döndük dönmesine ama benim o hafta sonu sınavlarım vardı ve konuları atlaya zıplaya okuyup, hızlandırılmış bir çalışma ile sınavlara girdim. O hafta içerisinde aynı zamanda misafirlerimizle Elazığ'ın altını üstüne getirdik.. 



Derken benim söz verdiğim kişilere oyuncaklarını yetiştirme vaktim geldi. Yine hızlıca bir yandan onları örerken bir yandan da ara verdiğim yoga derslerime devam ettim. Henüz rutin hayatıma yeni yeni dönmeye başladım diyebilirim. En azından "Speedy Gonzales" kısmını daha yavaş çekime çevirmeyi başarabildim.. Blogumun başına da oturduysam normale döndüm sanırım.

Şöyle kısa bir özetle neden bu kadar ara verdiğimden bahsetmek istedim sizlere de.. Demiştim hayat kısa, o yüzden plan yapmadan yaşamak en iyisi sanırım...

Sevgiler. 

Yorumlar

  1. Hayat kısa kıymetini bilmek gerekir. Ölümlerden ibret almak lazım ama nerede?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsan kendini hayatın akışına kaptırıp bir süre sonra unutuyor maalesef..

      Sil
  2. Ara ara kendimize hatırlatmaya çalışsak ne güzel olur değil mi?

    YanıtlaSil
  3. Hayat kısa, bunu atlayarak yaşıyor olmamız ise pek üzücü. Sanki önümüzde çok uzun yılların olacağı garantisi varmış gibi erteleyerek önemsemeyerek yaşıyoruz..
    Bak bir hafta aynı şehirde nefes almışız ne güzel, bunu şimdi öğrenmek bile çok keyifli😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında bu dizeyi belki de yatağımızın başına koymalıyız, saatin hemen yanına.Her sabah kalktığımızda okuyup hatırlamak için...
      Bursa'da belki de yan yana geçiştik Heykel'de..Olamaz mı?Olabilir :)

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar